52. yılını geride bıraktığımız Onur Haftası her yılın Haziran ayının son haftalarına denk gelecek günlerde dünya genelinde kutlanıyor. 26 Haziran 1969’da New York’ta Stonewall Inn adındaki barda polis baskısına ve şiddetine karşı siyah ve Latin seks işçisi trans kadınların başlattığı ardından tüm LGBTİ+ topluluğuna yayılan direnişi onurlandırmak için her yıl bu tarihler seçiliyor. Bu tarih aynı zamanda LGBTİ+’ların haklarına ve onurlarına sahip çıkan bir hareket olmanın da tarihi. Türkiye’de de Onur Haftası, 1993 yılından beri Haziran ayının son haftasında gerçekleştiriliyor.
Bu yıl da Haziran ve Temmuz ayları içerisinde İzmir, Antalya, İstanbul, Aydın, Ankara, Eskişehir ve Mersin’de Onur Ayı kapsamında etkinlikler yapıldı. Birçok ilde yapılmak istenen etkinlikler ve Onur Yürüyüşleri valilik, kaymakamlık makamlarınca verilen yasak kararları ile engellendi. Bu eylem ve etkinlikler esnasında birçok LGBTİ+ polis şiddetine maruz kalarak gözaltına alındı.
Son yıllarda Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerine rağmen LGBTİ+’ların anayasal haklarına yönelik yaptırımları, devlet tarafından LGBTİ+ varoluşların ve hak taleplerinin görünmez kılındığını bir kez daha ortaya çıkardı. Onur Ayı boyunca basında ve çeşitli sosyal medya kanallarında dolaşıma sokulan nefret söylemlerine karşı cezasızlık politikasının sürdürülmesi ve hatta bu söylemlerin doğrudan kamu bürokratları tarafından üretilip yaygınlaştırılması, gökkuşağı bayraklarının ve çeşitli sembollerin yasaklanması, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün engellenmesi LGBTİ+’lara yönelik hak ihlalleri silsilesi olarak yaşandı.
Yıl boyunca yaşanan bu adı konamamış gökkuşağı yasağının, şiddetle cisimleşmiş polis ablukasının, devlet görevlilerinin ağzındaki nefret söyleminin gelip dayandığı yer, sokakta yaratıcı ve dirençli kimliği ile var olan bir hareketin sözleri ile aşılacak: Alanlarımızın daraltılmasına dağılarak, her yerde var olarak direnmemizin ardından, bu kez hep beraber sokaklara dönüyor, sokakları dolduruyoruz. Haykırıyor, zırıldıyoruz… Geçtiğimiz yıl hem LGBTİ+’lar hem de tüm toplum için baskıyla, şiddetle, zorbalıkla geçti. Ancak hiçbirimiz haklarımızdan, varoluşlarımızdan ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz.
İzmir
“Sokaklarımıza ve güvenli alanlarımıza saldıran, gökkuşağımızı ve onurumuzu sansürleyen, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden ve okul kulüplerimizi kapatan iktidara karşı; bizim olanı savunmaya, özgürlüğü kazanmak için mücadele etmeye çağırıyoruz” diyerek yola çıkan 9. İzmir LGBTİ+ Onur Haftası 14-20 Haziran arasında çevrimiçi ve yüz yüze yaptığı 13 etkinlikle Onur Haftası’nı kutladı.
Hafta kapsamında İzmir LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için 19 Haziran günü Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir araya gelindi. Yürüyüş öncesinde polis, toplanma yeri olan ÖSYM binası ve çevresini abluka altına aldı. Yüzlerce LGBTİ+ yürüyüş için bir araya geldiğinde ise polis caddenin her iki tarafını kapatarak geçişlere engel oldu. Polisin caddeyi kapatmasının ardından dağılmayan LGBTİ+’lar basın açıklamasını okuyarak ‘’Bizler, bugün buraya sadece vardık, varız, var olacağız demeye değil; her yürüyüşümüzün Onur Yürüyüşü olduğunu söylemeye ve bundan sonra da hiçbir LGBTİ+’nın yalnız yürümeyeceğini söylemeye; ırkçı, erkek egemen, heteronormatif, türcü iktidara karşı her zaman yan yana ve omuz omuza olduğumuzu söylemeye geldik’’ dedi. Basın açıklamasının ardından LGBTİ+’lar küçük gruplar halinde İzmir sokaklarına ‘‘dağıldı’’.
Antalya
2019 yılında Antalya Valiliği’nin yasak kararıyla tüm etkinlikleri engellenen Antalya LGBTİ+ Onur Haftası, bu yıl 21-27 Haziran tarihleri arasında gerçekleşti. “Görüş” temalı 5. Antalya Onur Haftası kapsamında film gösterimi, öykü atölyesi ve vegan piknik gibi fiziksel etkinliklerde bir araya gelinirken basın açıklaması sosyal medya hesabından yayımlandı. Basın açıklamasında, pandemi döneminde hakları gasp edilen LGBTİ+’ların ortak mücadelesinden bahsederken, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
İstanbul
Türkiye’de ilk Onur Yürüyüşü 2003 yılında İstiklal Caddesi’nde yapılmıştı. 2003’ten sonra her sene çok daha yoğun bir kalabalık ve coşkuyla gerçekleşen yürüyüş 2013 ve 2014’te on binlerce kişinin bir araya geldiği devasa bir etkinliğe dönüştü. 2015 yılından itibaren ise İstanbul Valiliği ayrımcı ve hukuka aykırı gerekçelerle İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü yasakladı. Son yedi senedir valiliğin bu ayrımcı yasağına karşı LGBTİ+’lar sokaklarda olmaya devam etti.
Her sene yapılan açık çağrıyla birlikte bağımsız bir gönüllü grupça hazırlanan, 29[1]. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, “Hareketin ilk adımlarını attığı, bazen kaldırımda oturup soluklandığı ancak her zaman izini bıraktığı noktayı bu sene temamıza taşıyoruz: Sokak” diyerek bu senenin temasının “Sokak” olduğunu duyurdu. 20-27 Haziran tarihleri arasında birbirinden farklı konu başlıklarında 50’den fazla panel, form, atölye gibi çevrimiçi ve fiziksel etkinlik düzenlendi.
Heybeli’de tehdit, Maçka’da saldırı
Bu etkinliklerden birisi de 22 Haziran Heybeliada’daki vegan piknik, yoga ve kuir berber atölyesiydi. Ancak Adalar Emniyet Müdürlüğü, piknik yapılacak mekanın işletmecisini tehdit ederek etkinliklerin gerçekleştirilmesini engelledi. Onur Haftası Komitesi’ne yasaklama kararı olup olmadığına dair bilgi vermeyen emniyet yetkilileri komitedekilerin ve avukatın telefonlarını cevapsız bıraktı.
Yaşananların ardından #PiknikYasaklanamaz diyen 29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi Heybeliada’da yapmayı planladıkları vegan pikniği ve diğer etkinlikleri Maçka’ya taşıdı.
Şişli Kaymakamlığı, “Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi” bahanesiyle Onur Haftası kapsamında düzenlenebilecek tüm etkinlikleri 30 gün boyunca yasakladı. Karar, açıkça duyurulmadı ancak Onur Haftası Komitesi’ne polis tarafından yazılı olarak tebliğ edildi. Tebliğ edilen belgede karar sayısı yazmazken kaymakamlığın “bila” sayılı kararı denildi.
Etkinlik saatinde kapıları polisler tarafından tutulmaya başlanan ve ziyaretçilerinin çantalarında gökkuşaklı eşya aranan Maçka Parkı’nda LGBTİ+’lar bir araya geldi. Alanda piknik yapmak için buluşan LGBTİ+’lar defalarca çeşitli bahanelerle polis tarafından taciz edildi.
Gökkuşağı bayrağını bahane edemeyen polis bu sefer sosyal mesafe tedbirlerini sadece Onur Haftası pikniği katılımcıları için uygulayarak “daha geniş alana yayılın” diyerek rahatsızlık yarattı. Bununla yetinmeyip 19:00’da bitirilmesi planlanan pikniğin 18:00’de bitirilmesini, yoksa topluluğun dağıtılacağını söyledi.
Daha sonra sosyal mesafe tedbirlerine uygun bir şekilde yerleşilen piknik alanına polis girerek LGBTİ+’ların tüm alanı boşaltmasını istedi. Piknik katılımcılarının, park tamamen boşaltılmadığı sürece çıkmayacaklarını söylemesi üzerine kitleye polis saldırdı. Saldırıda çok sayıda kişi darp edilirken bir avukat gözaltına alınmak istendi. Polis saldırısında Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’ndan bir aktivistin kolu kırıldı, dövülerek darp edilen başka bir aktivist gözaltına alındı. Gözaltına alınan aktivist gece ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Yasaktan yasağa 29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası
23 Haziran günü ise Onur Haftası Komitesi’nin 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü 26 Haziran Cumartesi günü Maltepe Miting Alanı’nda gerçekleştirmek üzere yaptığı başvuruyu İstanbul Valiliği bu yıl da aynı gerekçelerle reddetti. Bir hafta önce aynı alanda ‘’İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz’’ mitingi yapılırken bir hafta sonra valilik, LGBTİ+’ların hak ve özgürlük mücadelelerini, varoluşlarını kutlayarak bir araya geldiği Onur Yürüyüşü’nü “il sınırlarımız içerisinde provokatif eylem ve olayların meydana gelebileceği, açık yer toplantısına katılacaklar da dahil olmak üzere halkın huzur ve güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, genel sağlığın ve genel ahlakın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, olası şiddet ve terör olaylarının önlenmesi, provokatif eylem ve olayların yaşanmaması için” diyerek yasakladı.
‘’Orantısız’’ şiddet, onlarca gözaltı, yine de engellenemeyen yürüyüş: 19. İstanbul Onur Yürüyüşü
Maltepe miting yasağı, Heybeliada piknik yasağı, Maçka Parkı polis saldırısı, gözaltı derken 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne de Beyoğlu Kaymakamlığı’nca yasak getirildi. Taksim’de yapılacak yürüyüşün bu kez gerekçesi “devletin bölünmez bütünlüğü, genel ahlak ve COVID-19 tedbirleri…” oldu. 29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi ise “Haklarımızdan ve onurumuzu kutlamaktan vazgeçmiyoruz. Barışçıl Onur Yürüyüşümüz ve anayasal haklarımızı kullanmak için 17.00’de Taksim’deyiz” dedi.
26 Haziran günü 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü öncesi polis Taksim’de tüm ara sokakları kapatarak İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı’nı abluka altına aldı.
Daha yürüyüşün başlamasına iki saat varken yasak kararını bahane eden polis, Mis Sokak’ta bekleyen LGBTİ+’lara kalkan ve plastik mermilerle saldırdı. Çok sayıda kişiyi sokak ortasında darp etti.
LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi ve avukatlar, polisle görüşmek istedi. Ancak polis görüşmeyi reddetti. Yirmiden fazla kişinin gözaltına alındığı saldırıda, sokak ortasında LGBTİ+’lara işkence görüntüleri medyaya yansıdı. Mis Sokak’a çıkan bütün yolları kapatan polis kafe ve restoranlarda oturanları darp ederek mekanları zorla kapattırdı.
Polis, LGBTİ+’ların darp edilmesini kayıt altına alan gazetecilere de saldırdı. AFP’den bir gazeteciyi yere yatırıp boynuna diziyle bastırarak nefes almasını engellerken gelen tepkilerin üzerine gözaltına aldı.
Polis saldırısının ardından LGBTİ+’lar Mis Sokak’tan Tarlabaşı Bulvarı’na, oradan da “Aşk aşk hürriyet, uzak olsun nefret!” sloganlarıyla TRT binası önüne kadar yürüdü. Odakule’de basın açıklaması okunurken polis tekrar saldırdı. Bunun üzerine aktivistler açıklamayı yürüyerek okudu.
Daha sonra Şişhane’ye kadar yürüyen LGBTİ+’lar polisle adeta köşe kapmaca oynayarak Tünel Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. LGBTİ+’lar ekolojik yıkıma karşı mücadele edeceklerini, Deniz Poyraz için adalet istediklerini, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini de söyledi.
Polisin Tünel’deki açıklamaya da saldırmasının ardından kitle bu kez Galata Kulesi civarından geçerek Cihangir’e doğru uzun süre sloganlarla yürüdü.
LGBTİ+ Onur Yürüyüşü bütün polis baskısını aşarak Cihangir’e ulaştı. Binlerce kişi “Susma haykır non-binary’ler vardır”, “Susma haykır translar vardır”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarıyla Cihangir’deki basın açıklamasına eşlik etti. Polis, kitle dağılırken plastik mermi ve biber gazıyla saldırdı. Saldırının ardından biri avukat olmak üzere 13 kişi gözaltına alındı. Polis üç kez LGBTİ+’lara saldırdı, LGBTİ+’lar üç kez tekrar toplanarak sloganlarla polisi protesto etti.
Eylemlerin ardından LGBTİ+’lar eğlenmek için Cezayir Sokak’ta bir araya geldi. Binlerce kişi slogan ve danslarla LGBTİ+ direnişini kutladı. Polis, Cezayir Sokak’ta da LGBTİ+’lara saldırdı. LGBTİ+’lar polis saldırısına, “Polis defol sokaklar bizimdir” sloganları attı. Gaz bombalı saldırıdan çok sayıda kişi etkilendi. Polis, avukatlara da saldırdı. Saldırıda yaralananlar oldu.
Gün boyunca devam eden polis saldırısına civardaki esnaf ve evlerinde oturanlar da tepki gösterdi. Akşam 21.00’de Kazancı Yokuşu’nda tencere tavalı protesto başladı.
Gün boyunca eylemlerde farklı noktalarda 46 kişi gözaltına alındı. Polis, LGBTİ+’ları gözaltına alırken darp etti, işkence uyguladı. Gözaltına alınanlar saatler sonra emniyetteki ifadeleri ve sağlık kontrollerinin ardından serbest bırakıldı.
Onur Yürüyüşü’ndeki polis şiddetine karşı #Pride2021 etiketi Türkiye TT listesinde uzun bir süre 1. sırada yer aldı. Gün boyunca #Pride2021 etiketiyle Türkiye konumundan yüz binden fazla tweet atıldı.
Ankara
Ankara Valiliği, Kasım 2017’de aldığı kararla LGBTİ etkinliklerinin “kamu güvenliği açısından tehlike yaratabileceği” ve “birtakım toplumsal duyarlılıklar nedeniyle de bazı kesimler tarafından tepki gösterilebileceği” gerekçesiyle süresiz olarak yasaklanmasına karar vermişti.
26 Ağustos günü 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne polisin saldırmasının ardından aynı gün, Ankara’da LGBTİ+ aktivistleri kentin heykellerini rengârenk balonlarla süsleyerek yürüyüşü selamladı.
Yasaklarla geçen yılların ardından Ankara Onur Yürüyüşü Komitesi bu yıl sosyal medya üzerinden 29 Haziran günü Seğmenler Parkı’na çağrı yaptı. Yürüyüş öncesi polis, Seğmenler Parkı’nın tamamını abluka altına aldı. Kuğulu Park’ın biraz aşağısında, Tunalı Hilmi Caddesi’nde buluşan LGBTİ+’lar cadde boyunca yürüyüşe geçti. Polisin tüm engellemelerine rağmen LGBTİ+’lar yolu trafiğe kapatarak sloganlarla yürüdü. Daha sonrasında kitlenin önünü kesen polis, LGBTİ+’lara sert şekilde saldırırken gazetecilerin de görüntü almasını engellemeye çalıştı. Çevreden saldırıya tepki gösterenlerin de darp edildiği eylemde 20 kişi işkence ile gözaltına alındı.
Polis saldırısının ardından LGBTİ+’lar Kuğulu Park’ta yeniden toplanıp aynı istikamette yürüyüşe başladı. Yürüyüş esnasında basın metnini okuyan aktivistlerin önü, bir kez daha polis tarafından kesildi. Polisin engellemeleri sonrası LGBTİ+’lar Tunus Caddesi’ne saptı. Ardından Bestekar Sokak’ta yeniden yola çıkan aktivistler basın metnini bir kere de burada okudu.
Kuğulu Park’ta gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nde polisin şiddetine maruz kalarak gözaltına alınan LGBTİ+ aktivistinin daha sonra KYK geri ödemeli bursu kesildi.
Eskişehir
Pride Eskişehir tarafından Onur Haftası kapsamında 23-30 Haziran tarihleri arasında vegan piknik, film gösterimi, video aktivizm gibi çevrimiçi ve yüz yüze yedi etkinlik gerçekleştirildi. Pride Eskişehir sosyal medya hesaplarından Eskişehir’de düzenlenecek ilk Onur Yürüyüşü için LGBTİ+’ları 30 Haziran 18.30’da Porsuk Bulvarı’na çağırdı. Yürüyüş başlamadan yaklaşık iki saat önce çok sayıda polis, yürüyüşün yapılacağı alana geldi.
Polis, ilk olarak KHK ile ihraç edilen akademisyenlerin kurduğu Eskişehir Okulu-Uçurtma Kitap Kafe’de oturanlar ve yoldan geçenler arasından “makul şüphe” gerekçesi ile “gözüne kestirdiği” çok sayıda kişiye kimlik kontrolü yaptı. “Şüpheli gördüğü” gökkuşağı sembolü taşıyan ve aralarında on sekiz yaşından küçüklerin de olduğu beş kişi ise eyleme katılma ihtimalleri gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
Uçurtma Kafe önündeki gözaltların ardından Adalar Migros önünde toplanan LGBTİ+’ların etrafını ilk olarak kimlik kontrolü bahanesiyle saran polis burada da gözaltı yapınca LGBTİ+’lar tekrar Adalar’da toplanarak yürüyüşe geçti. Bu sırada polis beş kişiyi daha darp ederek gözaltına aldı. Gözaltına alınanları kayda alan iki bağımsız gazeteci de İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi bahane edilerek gözaltına alındı.
Hak ihlallerini izlemek ve müdahale etmek için Onur Yürüyüşü’nde bulunan Eskişehir Barosu Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu üyesi avukatlar polis saldırısına karşı güvenlik çemberi oluşturdu. Polisin yapmış olduğu haksız gözaltılara tepki gösteren bir avukat da gözaltına alındı.
Pride Eskişehir LGBTİ+ aktivistleri Onur Yürüyüşü esnasında gözaltına alındıklarında polisin telefondan 15 günlük etkinlik yasağı kararı gösterdiğini ancak bu kararın valilik sitesinde yayınlanmadığını duyurarak “Hukuksuz kararı tanımıyoruz!” dedi.
Polisin yasakçı ve nefret dolu tutumuna karşın, Adalar mevkiinde ve Espark AVM civarında küçük gruplar halinde bir araya gelenler Onur Yürüyüşü’ne devam ederek, “Nerdesin aşkım, buradayım aşkım” sloganları attı.
Gözaltına alınan 25 kişi Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanlar emniyetteki ifadelerinin ardından gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldı.
Aydın
Aydın LGBTİ+ Dayanışması’nın düzenlediği 2. Aydın LGBTİ+ Onur Haftası, “Sansüre Nakka” temasıyla 8-11 Temmuz tarihlerinde çevrimiçi ve yüz yüze gerçekleşecek etkinlikler için programını duyurdu. Duyurunun ardından 1. Aydın LGBTİQA+ Onur Yürüyüşü’nün Özgecan Arslan Parkı’nda gerçekleştirilmesi için valiliğe başvuru yapıldı. Yapılan başvurunun ardından 8 Temmuz günü Aydın Valiliği tarafından 6 gün boyunca “yapılması muhtemel her türlü eylem/etkinliğe” yasak getirildi. Yasağın gerekçesi ise geçtiğimiz yıllarda İstanbul, İzmir gibi illerde yürütmeyi durdurma kararı verilen yasak kararının aynısı; ‘kamu güvenliği ve esenliğinin sağlanması, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlak…’’
Aydın LGBTİ+ Dayanışması yasağı, “Bizi sansürlemeye, sindirmeye çalıştıklarını biliyoruz. 11 Temmuz günü sokaklarda buluşup ablukaları dağıtacağız!” diyerek kabul etmediğini duyurdu ve yürüyüşe çağrı yaptı.
11 Temmuz günü Aydın’da ilk defa gerçekleşecek Onur Yürüyüşü öncesi hazırlıklar için İnsan Hakları Derneği’nde (İHD) bir araya gelen LGBTİ+ aktivistleri saat 16:00’dan itibaren polisin binayı ablukaya aldığını duyurdu. Binaya giren ve çıkan herkese GBT yapan polis yürüyüşü engelledi. Aydın LGBTİ+ Dayanışması aktivistleri basın açıklamasını İHD binasında gerçekleştirdi.
Mersin
Mersin’de bu yıl yedincisi düzenlenen Mersin Onur Haftası, “Yaşlı, engelli, mülteci, öğrenci, ebeveyn, işçi LGBTi+’lar vardır” sloganı ve ‘‘Kesişim’’ teması ile 2-8 Ağustos tarihleri arasında kutlandı. Hafta boyunca çevrimiçi ve fiziksel olarak konser, halı saha maçı, piknik etkinlikleri gerçekleştirilirken deneyimlerin paylaşıldığı atölyeler düzenlendi. 7. Mersin Onur Haftası, 8 Ağustos Pazar günü Barış Meydanı’nda yapılan basın açıklaması ile sonlandırıldı: “Ancak bizler derelerimizde, dağlarımızda, bedenlerimizde türlü türlü yöntemlerle tahakküm kurma haddini bulanlara; mafyalara, iktidarlara, nefrete, kutuplaşmaya inat yaşam alanlarımızı koruyor ve elimizden geldiğince kesişiyoruz. Birbirimize benzemek, ya da kendimize uydurmak değil gayemiz… Tam aksine bütün farklılıklarımızla bir arada yaşamı örmek niyetindeyiz.’’
[1] Onur Haftası 29 senedir düzenlenirken Onur Yürüyüşü 19 senedir gerçekleşiyor.