Kadın Hareketinden

İstanbul Sözleşmesi Bizim! Haklarımızdan da Hayatlarımızdan da Vazgeçmiyoruz!

Çeşitli çevrelerce daha önce dillendirilmesine karşın, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı doğrudan, yetkili ağızlardan saldırı Haziran 2019’da başladı, Temmuz 2020’de yoğunlaştı. 2 Temmuz 2020 tarihinde AKP Genel Başkanvekili tarafından “İmzalanması yanlıştı, sözleşmeden çıkılır,” ifadesi sonrası da sözleşmeden çekilip çekilinmeyeceği üzerine tartışmalar yükseldi. Hetero patriyarkal iktidarın sözleşmeden çıkılmasına yönelik temel argümanları “Aile yapısını bozuyor,” ve “Eşcinselliği özendiriyor,” oldu.

2020 yılında sözleşmeye karşı iktidarın saldırıları yoğunlaşırken, parti içinden de kadınların “Sözleşme yanlış anlaşılıyor,” diyerek sözleşmeden yana açıklamaları oldu. Bu itirazların sonucunda bazı kadınlar görevlerinden alındı, öncesinde sözleşmeyi önemli bulan KADEM de 20 Mart 2021’deki saldırı ile sessiz kalmak zorunda bırakıldı.

İktidarın kadına şiddete karşı önlem almak şöyle dursun, erkek şiddetini adeta özendiren söylemleri, homofobik ve nefret söylemi içeren açıklamaları ve sözleşmeye yönelik saldırılarına karşı kadınlar ve LGBTİ+’lar Türkiye’de birçok ilde bir araya geldi ve itirazlarını yükseltti.

İstanbul’da da kadın örgütleri ve feministler, ilk toplantısını Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla ama daha geniş bir bileşenle 16 Temmuz 2020’de aldı. Bu toplantıda daha fazla kesimin kampanyaya dahil olması ve birlikte yol haritası çıkarılması amaçlarıyla forum çağrısı yapıldı.

“İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu” o günden itibaren, semt semt İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar, LGBTİ+’lar, göçmenler, çocuklar için önemini, iktidarın “saldırıyor” dediği aile yapısı içerisinde kadınların maruz kaldığı şiddeti anlattı. Sözleşmenin bu şiddetle başa etmekteki önemini, LGBTİ+’lara karşı nefret söyleminin ve şiddetin bizzat iktidar tarafından üretildiğini aktardı ve sözleşmeye sahip çıkmak için herkesi harekete geçmeye çağırdı.

Kampanya grubu, 26 Temmuz 2020’de “İstanbul Sözleşmesi’ne saldırı karşısında haklarımız ve hayatlarımız için buluşuyoruz!” şiarıyla Abbasağa Parkı’nda forum örgütledi. Forum saatinde kolluk güçleri tüm parkı ablukaya aldı, kadınların parka girmesini engelledi ve bu yasağa karşı yüzlerce kadın birleşerek Beşiktaş İskelesi’nin yanındaki meydana yürüdü. Kampanya grubunun ilk kararları burada gerçekleşen forumda alındı. Forum bitip herkes dağıldıktan sonra foruma katılan bazı kadınların oturdukları mekanlardan gözaltına alınması ve forum alanındaki abluka, iktidarın bundan sonraki süreçte, sözleşmeyi nasıl da konuşturmak istemediğini açıkça gösteriyordu.

Sözleşme nedir, nelerden nasıl korur ve ne değildir gibi sorulara cevap verebilmek için kampanya grubu sticker ve bildiri çalışmaları yaptı. Yerel yönetimlerle dirsek teması sürdürülürken mahallelerde örgütlenmeler hızlandırıldı. Pandemi sebebiyle evlere kapanılan bu dönemde sosyal medya eylemleri de sık sık gerçekleştirildi ve İstanbul Sözleşmesi, Türkiye gündemi oldu.

Kampanya grubunun büyük eylemlerinden birisi de 5 Ağustos 2020’de gerçekleştirilen “Büyük Kadın Buluşması” idi. İktidarın topyekûn saldırılarına karşı binlerce kadının birleşip birbirinden güç aldığı ve “Sözleşmeyi Uygula” sözünün altını çizdiği bu eylemde dağıtılan maskeler hem İstanbul hem de Türkiye’ye yayılırken, adeta kadınların sessiz protestosuna dönüştü. “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” artık her yerdeydi.

9–19 Ağustos 2020 tarihleri arasında da her gün, mahalle mahalle örgütlenen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” diyerek çeşitli eylemlilikler gerçekleştirdi. Pankartlar yapılıp asıldı, yürüyüşler gerçekleştirildi, bildiriler dağıtıldı, sticker ve afişlemeler yapıldı.

Bu dönemde ara ara AKP MYK’sında konunun bağlanacağı belirtilse de AKP esas hamlesini bir gece yarısı tek bir imzaya sakladı. İktidarın kazanılmış haklardan keyfi bir şekilde, bir imzayla çıkabileceğinin gövde gösterisi kadın haklarına saldırı ile oldu.

20 Mart 2021’de Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı kararı ile gece yarısı sözleşmeden çıkıldığı ilan edildi. Bu keyfi ve hukuksuz saldırı karşısında “Hayır, vazgeçmiyoruz!” diyerek, Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar sokaklara dökülerek cevap verdi. Saldırının bu ikinci dalgasına kolluk güçlerinin gökkuşağı bayrağı renklerine tahammülsüzlüğü ve şiddetin dozunu artırması eşlik etti.

Kararın açıklandığı gece yarısı kampanya grubu hızlıca eylem çağrısı yaptı. İstanbul’da Kadıköy İskelesi’nde binlerce kadın buluşup “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi. Resmi Gazete’de kararın yayınlanmasına rağmen kadınların kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceğini, imzanın hükümsüz olduğunu tüm sokaklara dökerek ifade ettiği bir gün oldu. 20 Mart’taki eylemi takiben alandan ayrılan binlerce kadın, polisin engellemelerine ve yer yer müdahalelerine rağmen sloganlarla Kadıköy’de yürüdü.

20 Mart’ı takip eden hafta boyunca evlerden, balkonlardan akşamları ses çıkarma ve mahallelerde sokak eylemleri gerçekleştirildi. Yoğun polis baskısı ve yer yer gözaltılara rağmen mahalle eylemlerine katılım oldukça iyiydi. Tek bir adamın imzasına karşı, toplumda çok ciddi bir kesim sözleşmeden çıkılmasını doğru bulmuyor, itiraz ediyordu.

Mahalle eylemlerini yine büyük bir eylem takip etti ve 27 Mart 2021’de Kadıköy İskelesi’nde toplanan kadınlar “İstanbul Sözleşmesi Bizim! Vazgeçmiyoruz!” dediler. Polis, barikatlarda toplanan kadın ve LGBTİ+’lara biber gazı ve kalkanlarla sert bir biçimde müdahale etti.  Polis şiddeti sebebiyle bazı kadınlar yaralandı. Kampanya grubu polis şiddetine maruz kalanlara şikayetçi olması için çağrı yaptı.

27 Mart’tan bugüne mahallelerde eylemlilikler, forum, bildiri dağıtımları, pankart asmalar devam ediyor.

2 Nisan 2021’de de Beşiktaş İskelesi’nde buluşan kadınlar hayatını kaybeden, hayatını savunan kadınların öykülerini okudu. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için devletin tüm kurumları etkin bir şekilde düzenlenseydi kadınlar erkek şiddetine maruz kalmayacaktı.

15 Nisan 2021’de Galata Kulesi, Haliç Köprüsü, Kartal, Avcılar, Altunizade, Beşiktaş, Esenyurt, Üsküdar, Okmeydanı, Maltepe, Bağcılar, Bahçelievler, Kağıthane ve Eyüp’te “İstanbul Sözleşmesi Bizim! Vazgeçmiyoruz” pankartları sallandırıldı. Bu eylemden sonra birçok semtin kaymakamlığı 14 günlük “pandemi sebepli kapanma”yı bahane ederek bildiri dağıtma, sticker, afiş, pankart asmayı yasakladığını ilan etti.

İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı çıkmak sadece kadınlara değil, aslında toplumun tüm kesimlerine bir mesaj. İktidar bu hamlesi ile erkek şiddetinin, failin yanında yer aldığının altını çizdi. Tüm saldırılara karşı semt semt örgütlenen bu isyanda umutsuzluk yok. Bizler haklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz, onlarca yıllık mücadelemiz ile kazandıklarımız, birlikte büyüttüğümüz mücadele bir imza ile silinmeyecek denli güçlü. Umudumuz ve gücümüz birbirimizden geliyor; vaz-geç-mi-yo-ruz.

38. Sayıyı Görüntüle

Yorumları Görüntüle

Yanıtla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

EN ÇOK OKUNANLAR

Copyright © 2020 Kadının İnsan Hakları. Tüm Hakları saklıdır.
Mor Bülten, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği'nin süreli yayınıdır. Mor Bülten'de yazar ismi ile yayınlanan yazılardaki görüşler yazara aittir ve bunların derneğimizin görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.

Yukarı