Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, koronavirüs salgın koşullarında kadına yönelik şiddet mekanizmalarının nasıl çalıştığına dair izleme yaparak bu süreçte kamuoyu ile 3 farklı rapor paylaştı. Raporlarda salgın döneminde karşı karşıya kalınan sorunların sadece bu döneme özgü olmadığı özellikle belirtilerek uygulamada hali hazırda devam eden sorunların tekrarlanmasında salgının bir bahane olarak kullanıldığını gördüklerini ve salgın koşullarının kadınların içinde bulundukları koşulları daha da güçleştirdiğine şahit olduklarını vurguluyorlar. Öne çıkan bazı ihlalleri Mor Çatı’nın raporlarından alıntılayarak şöyle sıralayabiliriz:
“Acil bir durum için defalarca aramamıza rağmen 155 Polis İmdat’a ulaşamadık. Telefonumuza ‘Sistemimiz şu an hizmet veremiyor’ mesajı geldi.”
“İstanbul dışında bir şehirden arayan beş haftalık hamile bir kadın, şehirdeki koronavirüs dışında hasta gören tek devlet hastanesine kürtaj için gittiğini, doktorun kürtaj yapmayı reddederek ‘İstersen şikayet et’ dediğini aktardı. Kadının ısrarlı mücadelesi ve kadın dayanışması sonucunda kadın kürtaj hakkından yararlanabildi.”
“Kocası tarafından dövülerek evden kovulan bir kadın, çocuğunu yanına alamadan İstanbul’a ailesinin yanına gelmek zorunda kaldı. Mor Çatı’dan çocuğunun velayetini almak için destek isteyen kadın, Mor Çatı gönüllüsü avukatın yönlendirmesiyle geçici velayeti alabildi, fakat başka bir şehirde olan çocuğunu almasına koronavirüs seyahat engeli nedeniyle izin verilmedi. Şehir dışına gitmek için izin almaya kaymakamlığa gittiğinde, talebi seyahat izni verilen altı maddeye uymadığı belirtilerek reddedildi. Çocuğunun babası tarafından şiddet görmesinden endişe eden kadına kaymakamlığın yanıtı çocukla ilgili böyle bir kaygısı varsa sosyal hizmetlerden uzmanların çocuğu yurda alabileceği şeklinde olmuştur. Şartlar ne zaman düzelirse o zaman çocuğu yurttan alabileceği belirtilmiştir. Çocuğun yüksek yararı ilkesi ihlal edilmiştir.”
“Şiddete maruz kaldığında 183’ü arayan bir kadın kendisine ‘Biz anlık şiddete bakmıyoruz’ denildiğini aktardı.”
“Salgın nedeniyle evini kapatıp aile evine dönen üniversite öğrencisi bir kadın bu süreçte baba ve abisinin kendisine ve kız kardeşlerine şiddet uyguladığını, karakola gittiklerinde polisin ‘evli olmadığınız için işlem yapamıyoruz’ dediğini aktardı. Mor Çatı ile görüşmesinden sonra karakola sığınak talebiyle tekrar gittiğinde bu defa polisin ŞÖNİM’i arayarak ‘Darp raporu yoksa alamayız dediler’ dediğini aktardı. Konuyla ilgili ŞÖNİM’den bilgi almaya çalıştığımızda ise karakolun ilk kabul birimini arayarak onlardan red cevabı almış olabilecekleri cevabı ile karşılaştık.”
Salgın döneminde devam eden ihlallere dikkat çekmek ve kadına yönelik erkek şiddeti konusunda alınması gereken önlemleri gündemleştirmek amacıyla derneğimizin de dahil olduğu pek çok kadın örgütünün katılımıyla Mor Çatı’nın daimi sekreteryasını yürüttüğü Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı bileşeni kadın örgütleri bir kampanya başlattı. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele için Acil Önlem/Eylem Planı kampanyası kapsamında kadın örgütleri her hafta bir taleplerini sosyal medya üzerinden gündemleştirerek ihlallere ve uygulamaların eksikliğine dikkat çekti.