Dünyayı saran pandemi süreci, ülkemizi, kadınları, engelli kadınları çok olumsuz etkiledi. Gelişmekte olan bir ülkeyiz ve ekonomimiz çökmüş durumda. Bu sebeple dezavantajlı konumda olanlar, daha çok ayrımcılığa uğruyor, şiddete maruz kalıyor, hak ihlalleriyle karşılaşıyor. Pandemi öncesinde yaşanan sorunlar, pandemi sürecinde daha çok arttı ve belirginleşti. Biz de bu süreçte engelli kadınların neler yaşadığına yakından bakmak istedik. Yakın çevremizdeki kadınlarla konuşmak yeterli olmazdı. Çünkü onlar çoğunlukla çalışan, teknolojiyle barışık kadınlardı. Türkiye Körler Federasyonu olarak Etkiniz Avrupa Birliği kurumuna bir proje yazdık. Bir anket hazırlayarak engelli kadınların yaşadığı hak ihlallerini araştıracaktık.
Projemiz kabul edilir edilmez, kolları sıvadık. Farklı engel gruplarından 15 kadınla internet ortamında bir araya geldik ve hangi soruları sormamız gerektiği konusunda beyin fırtınası yaptık. Şiddet konusu da sorular arasında yerini almıştı. “Evet-hayır” diye iki seçenekli cevap verilebilecek “şiddete maruz kaldınız mı?” sorusuna, Etkiniz’den bir kadın arkadaş itiraz etti. Bu soruya kadınların çoğunun “hayır” yanıtını vereceğini, “Dayak yiyor musunuz?”, “Cinsel ilişkiye istemediğiniz halde zorlanıyor musunuz?” gibi şiddet türlerini içeren şiddet davranışı örneklerini vererek soru sorarsak daha gerçekçi yanıtlar alabileceğimizi söyledi. Biz de sokakta, evde şiddet gören ve medyadan şiddet haberlerini duyan kadınları hesaba katarak kadınların şiddet davranışlarını bileceğini var sayarak açık uçlu sorulara gerek olmadığını söyledik. Sonunda kimsenin aklında bir soru işareti kalmaması için bu soruları da ankete ekledik.
İyi ki eklemişiz bu soruları. Çünkü sonuç, tam da arkadaşımızın beklediği gibi çıktı. Ankete katılan kadınların yalnızca yüzde 4,9’u pandemi döneminde şiddete maruz kaldığını söylerken, yüzde 39,6’sı şiddet davranışlarına maruz kaldığını söylüyordu. Kadına karşı şiddetin hızla arttığı günümüzde, bir kez daha anladık ki kadınların şiddetle ilgili sürekli eğitim alması şart. Şiddetin ne olduğunu bilmeyen bir kadın, kendi hakkını nasıl arayabilir? Pandemi öncesinde engelli kadınlar şiddete maruz kaldığını, pandemi sürecinde de şiddet davranışlarının artış gösterdiğini verdikleri yanıtlarla ortaya koydular.
Ankete 225 engelli kadın katıldı. İşitme engelli kadınların katılımı daha az oldu. Oysa işaret dili videosuyla bir anket hazırlamıştık. Zihinsel engelli çocuğu olan anneleri de ankete kattık ki çalışmamız zihinsel engelli kadınların sorunlarını da yansıtabilsin. Teknolojiyi hakim olmayan engelli kadınlara da engelli örgütlerle iletişim kurarak ulaştık ve telefonla anketi doldurmaları için onlara destek olduk. Doğu bölgelerinden de katılım azdı. Yine engelli örgütlerinden destek istedik.
Beklemediğimiz bir sonuç da engelli kadınların internet erişimleri konusunda oldu. İnternet erişimi olan kadınların sosyal medyaya hakim olduklarını zannetmiştik. Oysa yüzde 88 oranında internet erişimi olan kadınların sadece yüzde 39’unun sosyal medya kullanıcısı olduğunu öğrendik. Bunun nedenleri üzerinde düşünmek lazım. Bence kadınlar, ev işleri, çocuk bakımı sorumlulukların birincil görevleri gibi görüyorlar. Daha doğrusu ev işleri ve diğer bakım işleri kadınlara yüklenmiş durumda. Dolayısıyla kadınlar teknolojik gelişmelerden daha uzaklar. Yemek tarifleri, haberlerden daha önemli hale geliyor kadınlar için. Akşam yayımlanan ana haber bültenleri de, tam yemek saatine, kadınların yemek işiyle meşgul olduğu zamana denk geliyor. Bu da açığı eğitimlerle kapatmamız gerektiği sonucunu bize veriyor.
Engelli kadınların yaşadığı hak ihlalleri, diğer kadınların yaşadıklarından daha farklı değil. Sadece bu hak ihlallerine uğrama olasılıkları çok daha yüksek. Ayrıca devletin kurduğu hak ihlalleri mekanizmaları erişilebilir değil. Uzaktan çalışma, eğitim ortamından mahrum edilme sorunlarını engelli kadınlar da yaşıyor. Ancak, engelli kadınların yaşadıkları sorunlarla ilgili alacakları desteğin onların özellikli ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde verilmesi gerekiyor.
Bu araştırma, anket olarak değil de nitel çalışma şeklinde birebir olsaydı, daha ayrıntılı bilgiler edinebilirdik. Yapılan bu çalışmanın yalnızca bu projeyle sınırlı kalmaması, çıkan sonuçların farklı çalışmalarla desteklenerek hak ihlallerinin, eşitsizliklerin ortadan kalkması için mücadele etmeye devam etmeliyiz. Araştırmamızın tam metnine buradan ve video sunumlarına da buradan erişebilirsiniz.
Kimseyi geride bırakmadan, eşit ve erişilebilir bir yaşam her kadının hakkıdır.