Dünyadan

Yaz Aylarında Dünyada Neler Oldu?: Kadın ve LGBTİ+ Haklarına İlişkin Yeni Yasal Düzenlemeler

Mart 2023’te Uganda Meclisi, “nefret yasası” olarak değerlendirilen LGBTİ+ karşıtı yasayı kabul etmişti. Eşcinsellere idam cezası verilmesinin önünü açan yasa, Mayıs ayında Uganda Devlet Başkanı tarafından onaylanmasının ardından yürürlüğe girdi. Eşcinselliğin halihazırda yasa dışı olduğu Uganda’da çıkan bu yeni yasaya göre eşcinseller müebbet hapis cezasıyla karşılaşabilecek. Bunun yanı sıra, yasanın “utanç verici eşcinsellik” olarak kategorize ettiği suçlar ise ölüm cezası ile cezalandırılacak. “Utanç verici eşcinsellik” kategorisine göre 18 yaş altındaki çocuklarla eşcinsel ilişkiye girenler ve HIV ile enfekte olan kişiler de ölüm cezasına çarptırılacak.

Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu oy çokluğuyla İstanbul Sözleşmesi’nin Avrupa Birliği genelinde uygulanmasını kabul etti. 464 milletvekili lehte, 81 milletvekili aleyhte oy kullanırken 45 üye çekimser kaldı. Parlamentonun bu kararı, sözleşmeyi yürürlüğe sokmamış 6 üye ülkede de İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının yolunu açıyor. Avrupa Birliği’nin genelinde tüm kurumlarda sözleşmenin uygulanmaya konacak olması açısından parlamentonun kabulü önemli bir sembolik adım olarak değerlendirildi. Haziran başında ise Avrupa Birliği Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin AB’de uygulamaya konması kararını onayladı. Onay sürecinin tamamlanmasının ardından 1 Ekim 2023’de İstanbul Sözleşmesi 27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği’nde resmen yürürlüğe girdi.

Haziran ayında Estonya’da eşit evlilik yasalaştı. Meclis tarafından kabul edilen düzenleme ile iki kişi cinsiyet fark etmeksizin evlenebilecek. Böylece Avrupa’da evlilik eşitliğinin yasal güvenceye alındığı ülke sayısı 20’ye yükselmiş oldu. 34 ret oyuna karşı 55 kabul oyuyla meclisten geçen düzenleme 2024’te yürürlüğe konacak.

Belçika LGBTİ+’lara cinsel yönelimlerini veya cinsiyet kimliklerini “değiştirmeye” ya da bastırmaya yönelik uygulanan “dönüşüm terapileri”ni yasakladı. Mecliste onaylanan düzenleme ile psikoterapi, elektroşok uygulaması, dayak veya “düzeltici tecavüz” gibi uygulamalar suç kapsamına alınarak bunları uygulayan, öneren, teşvik eden ve reklamını yapanlar için de hapis, para ve meslekten men cezaları öngörülüyor. Belçika’da bu uygulamalara bağlı, saldırı ve dayak veya tecavüz gibi durumlar ceza kapsamındaydı ancak dönüşüm terapileri konusunda genel bir yasak bu yeni kanun ile yasalaşmış olacak.

Fotoğraf:Natacha Pisarenko/AP

Arjantin’de kadınlar, 2015’ten beri her 3 Haziran’da olduğu gibi bu sene de 3 Haziran’da erkek şiddetine karşı bir araya geldi ve taleplerini dile getirdi. “Ni Una Menos” hareketinin ilk yürüyüşü, 2015’te, 14 yaşındaki Chiara Páez’in birlikte olduğu erkek tarafından öldürülmesinin ardından “Bir kadın daha eksilmeyeceğiz!” sloganıyla düzenlenmişti. Bu seneki eylemde 2015’ten bu yana Arjantin’de yaklaşık 2 bin 300 kadın cinayetinin meydana geldiği hatırlatıldı ve kadın cinayetlerine dair resmi istatistiklerin tutulması, aile içi şiddete karşı yaygın ofislerin kurulması, bütünlüklü bir yasama süreci ve bunun için gerekli bütçenin ayrılması talep edildi.

Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Manipur eyaletindeki Mayıs’ta başlayan çoğunluğu Hindu olan Meitei ile Hristiyan Kuki toplulukları arasındaki etnik çatışmalarda tacize uğrayan iki kadının sosyal medyada yayılan görüntüleri ülkede büyük öfkeye yol açtı. Başbakan’ın kınaması ve söz konusu kadınların maruz bırakıldığı şiddete sert bir yanıt verileceği sözü vermesinin üstüne başlatılan toplu tecavüz soruşturması kapsamında bir kişi gözaltına alındı. Emniyetin yaptığı açıklamaya göre, kadınlar, gözaltına alınan baş şüphelinin evine saldırdı ve burayı ateşe verdi.

İtalya’da mahkemenin “saldırının 10 saniyeden kısa sürdüğü” gerekçesiyle faile beraat verdiği cinsel taciz davası kamuoyu büyük tepkiye neden oldu. Roma’da öğrencisi olduğu okulun bekçisi tarafından cinsel tacize maruz bırakılan öğrencinin açtığı davada, failin suçunu kabul etmesine rağmen hakimler beraat kararı verdi. Kararın gerekçesi ise tacizin 10 saniyeden kısa sürdüğü için “suç teşkil etmediği.” Savcının üç buçuk yıl hapis cezası istediği davada çıkan bu karar sosyal medyada ve basında eleştirilirken, davacı olan öğrenci ise kararın kadınların bu tür saldırıları ihbar etmekten imtina etmesine yol açacağına dair endişesini dile getirdi. 

ABD’de Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ilk kez bir doğum kontrol hapının reçetesiz satışına onay verdi. Bu karara kadar ülkede hormon bazlı doğum kontrol haplarının tamamı için reçete zorunluluğu bulunuyordu. Bu onayı alan ilacın satışının önümüzdeki yıl başında başlaması bekleniyor.

İki yıl önce Afganistan’ı yeniden kontrolü altına alan Taliban, kadınların haklarına saldırmayı sürdürüyor. Daha önce kadınların eğitim ve çalışma haklarını ellerinden almasının yanı sıra hamam, spor salonu, park ve bahçe gibi mekanları kullanımını yasaklayan Taliban, geçtiğimiz aylarda güzellik salonlarının kapatılması talimatını verdi ve bunun için bir ay süre tanıdı. Bu kararı protesto eden kadınlara ise güvenlik güçleri müdahale etti. Güzellik salonlarının kapatılması hem kadınlar için önemli bir sosyalleşme alanının daha yasaklanması hem de pek çok kadının işini kaybetmesi anlamına geliyor; bu karar, Afganistan Kadın Ticaret ve Sanayi Odası’na göre bu alanda çalışan 60 bin kadını etkiledi. Ayrıca Temmuz ayında “müziğin ahlaki yozlaşmaya sebep olduğu” gerekçesiyle düğün salonlarından toplanan müzik alet ve ekipmanları yakıldı. Yaz sonunda ise Fazilet Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanı tarafından Band-e-amir ulusal parkına kadınların girişinin yasaklanması talimatı verildi. Talimatın gerekçesi olarak ise kadınların İslami kurallara uygun giyinmemesi gösterildi. Ülkede kız çocukları ve kadınların eğitim haklarına yönelik saldırı ve yasaklara da yenileri eklenmeye devam ediyor: İran’dakilere benzer bir zehirleme vakası yaz başında Afganistan’da yaşandı. İki ilkokula yapılan saldırıda zehirlenen 80’e yakın kız çocuk hastaneye kaldırıldı. Bu seneki üniversiteye giriş sınavlarına kadın öğrencilerin katılımının yasaklanması ise kadınların yüksek öğrenim kurumlarında eğitim almasına dair getirilen yasağın kaldırılabileceğine dair umutları söndürdü. Son olarak, bazı eyaletlerde 10 yaşından büyük kız çocuklarının okula gitmesi yasaklandı. Taliban’ın Eğitim Bakanlığı tarafından okul müdürlerine üçüncü sınıfın üzerindeki kız çocuklarının evlerine gönderilmesi talimatının verildiği haberlere yansıdı.

Kırgızistan’da “LGBTİ+ propagandasına karşı” düzenleme Ağustos ayında yasalaştı. 30 Ağustos’ta yürürlüğe giren yasaya dair öneri Mart 2023’te getirilmişti. Kabahatler Kanunu ile çocuklara ve basına dair kanunlarda değişiklikler öngören yeni düzenleme, “çocukların sağlığı ve gelişimine zararlı” bilgi tanımını genişletiyor. Buna göre, “aile değerlerini reddeden, geleneksel olmayan cinsel ilişkileri teşvik eden, ebeveyn ve diğer aile üyelerine saygısızlığa özendiren” bilgileri yaymak suç kapsamına giriyor. Daha önce 2014 yılında da ülkede benzer bir düzenleme gündeme gelmiş, uluslararası düzeyde yoğun tepki çekmiş ve ertelemelerle uzatılan sürecin sonucunda yasalaşmamıştı. ILGA-Europe, bu yeni yasaya karşı yayınladığı ve Kırgızistan’daki LGBTİ+’larla dayanışma içinde olduğunu duyurduğu bildiride, bu yasanın, daha önce Rusya, Polonya ve Macaristan’da da olduğu gibi, basın ve sivil toplum üzerindeki baskıları artıran anti-demokratik başka yasal düzenlemelerin habercisi olduğuna dikkat çekiyor.

Temmuz ayında ise Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’da, hormon tedavisi ve cinsiyet uyum ameliyatları da dahil olmak üzere “bir kişinin cinsiyetini değiştirmek için planlanmış tıbbi müdahalelerin” tümünün yasaklanmasını öngören yasa tasarısı kabul edildi. Oybirliğiyle kabul edilen tasarının yürürlüğe girmesi için Federasyon Konseyi’nin onayı ve Devlet Başkanı Putin tarafından imzalanması gerekiyor. Sağlık çalışanlarına net bir yasak öngören tasarı, aynı zamanda cinsiyet değiştirenlerin medeni haklarına da kısıtlamalar getiriyor. Tasarının geçtiği alt meclis Duma’nın başkanı yaptığı konuşmada Rusya’nın “geleneksel aile değerlerinin kurtarılması” gerektiği mesajını verdi. 30 Kasım 2023’de ise Rusya’da LGBTİ hareketi “aşırılıkçı” bir örgüt olarak kabul edildi ve resmen yasaklandı. 17 Kasım 2023’te Adalet Bakanlığı’nın LGBT hareketinin aşırılıkçı olarak tanınması ve Rusya’da yasaklanması talebiyle Yüksek Mahkemeye dava dilekçesi vermesinin ardından Rusya Yüksek Mahkemesi 30 Kasım’da “uluslararası toplum hareketi LGBT’nin “aşırılık yanlısı bir örgüt” olarak tanınmasını ve Rusya’daki faaliyetlerinin yasaklanmasına” karar vererek kararın ‘derhal uygulanması’ gerektiğinin altını çizdi.

44. Sayıyı Görüntüle >

EN ÇOK OKUNANLAR

Copyright © 2020 Kadının İnsan Hakları. Tüm Hakları saklıdır.
Mor Bülten, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği'nin süreli yayınıdır. Mor Bülten'de yazar ismi ile yayınlanan yazılardaki görüşler yazara aittir ve bunların derneğimizin görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.

Yukarı