Dünyadan

2021 Yılı Bitmeden Kadın ve LGBTİ+ Haklarına Yönelik Dünyada Neler Oldu?

2021’nin son aylarında kadın ve LGBTİ+’ların haklarına ve mücadelelerine, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair dünyanın farklı yerlerinden haberlerin bazılarını Mor Bülten için derledik.

Bern, İsviçre
Kaynak: RTÉ

İsviçre’de eşcinsellerin evlenme ve evlat edinme hakkı için Eylül ayında ulusal bir referandum yapıldı. Seçmenlerin yüzde 64,1’nin “evet” oyu vermesi sonucu bu haklar yasallaştı. Aktivistlerin belirttiğine göre referandum süreci boyunca “evet” kampanyasına halkın desteği oldukça büyük ve belirleyici olmuş.

Eylül’de Meksika’da Coahuila eyaleti Yüksek Mahkemesi oybirliğiyle ülkedeki kürtaj yasağını anayasaya aykırı bularak iptaline karar verdi. Alınan kararla birlikte, gönüllü kürtaj yapan veya yaptıran kişiye hapis cezası öngören madde geçersiz hale gelmiş oldu. Latin Amerika’da kürtajın suç kapsamından çıkarılması dalgasına eklemlenen ve ülkenin diğer eyaletlerine de emsal teşkil edebilecek bu hüküm, tarihi bir karar olarak değerlendiriliyor.

Eylül ayında Kanada’da British Columbia İnsan Hakları Mahkemesi, işyerinde kasti olarak yanlış cinsiyet atanmasının bir insan hakları ihlali olduğu hükmünü verdi. Önceden çalıştığı restorana karşı dava açan Jessie Nelson lehine karar veren mahkeme, nonbinary ve genderfluid Nelson’ın beyanına uymayan zamirleri bilinçli olarak kullanan eski işverenlerini suçlu buldu ve tazminat ödemelerine hükmetti. Karar gerekçesinde zamirlerin kişinin kimliğinin asli bir parçası olduğu belirtilerek özellikle trans, nonbinary ve cis olmayan kişiler için doğru zamirlerin kullanılmasının önemi üzerinde duruldu.

İtalya sınırları içindeki 33 bin nüfuslu mikro-devlet San Marino’da Eylül sonunda gerçekleştirilen referandum sonucunda ülkedeki kürtaj yasağı kaldırıldı. 12 haftaya kadar kürtajın yasalaştırılmasına ilişkin referanduma katılım yüzde 41 oranında oldu ve oyların yüzde 77’siyle önerilen yasal kürtaj uygulaması kabul edildi. Avrupa’da kürtajı tamamen yasaklayan son ülkelerden olan ve yasaları, kürtaj yapan ve yaptıranlara hapis cezası öngören San Marino’da kürtaj yasağının sonlanması için kadınların mücadelesi uzun süredir devam ediyordu.

Kasım sonundaki seçimlerde Şili Ulusal Kongresi’ne ilk kez bir trans seçildi. 25 yaşındaki trans kadın ve aktivist Emilia Schneider, 2022’nin Mart ayındaki yemin töreniyle Temsilciler Meclisi’nde göreve başlayacak. Ayrıca Şili’de temelleri ilk olarak 2017 yılında atılan eşcinsel evliliği onaylayan yasa Aralık ayında oy çoğunluğuyla kabul edildi. Bu yasaya göre evlenmek isteyen eşcinsel çiftlere Medeni Kanun’da eşit haklar tanınacak.

ABD
Kaynak: Evrensel / Fotoğraf: Yasin Öztürk, AA

ABD’nin Teksas eyaletinde gebeliğin 6. haftasından sonra kürtaj olmasını yasaklayan yasa 1 Eylül’den itibaren yürürlüğe girmişti. Yasa embriyonun kalp atışlarının duyulduğu andan itibaren kürtajı yasaklıyor ve tecavüz veya ensest ilişki sonucu gebeliği de 6. haftadan sonra kürtaj olabilmek için geçerli bir sebep olarak kabul etmiyordu. Hamile kadının sağlığının tehlikede olması kürtaj izni için tek istisnayı oluşturuyordu. 6. haftadan önce hamileliğin fark edilmesinin çok zor olması bu yasaya getirilen en büyük eleştirilerden biriydi. Bunun yanı sıra yasa vatandaşlara, 6. haftadan sonra kürtaj olanları ve olanlara yardım edenleri ihbar etme hakkı tanıyordu ve eğer bu kişiler suçlu bulunursa 10 bin dolarlık cezayı ihbar edenlere ödemekle yükümlü oluyordu. Bunun üzerine ABD’nin 50 eyaletinin tamamında on binlerce insan bu yasayı protesto etmek için sokağa çıktı. Tüm eyaletlerde eylem yapılmasının sebeplerinden biri de ABD’deki Yüksek Mahkeme’nin o süreçte tek tek eyaletlerin kürtajı yasaklama yetkisine sahip olmadığına kanaat getiren 1973 tarihli kararı bozabilecek bir davaya bakıyor olmasıydı. Teksas’ta çıkan yasanın aslında fiili olarak kürtajı yasakladığını belirten kadın örgütleri Yüksek Mahkeme’ye bu yasaya karşı yürütmeyi durdurma davası açmalarına rağmen mahkeme 4’e karşı 5 oyla bu kararı almayı reddetti. Bunun üzerine ABD Adalet Bakanlığı yasaya karşı kamu davası açtı. Teksas eyaletinin Austin Bölgesi Federal Yargıcı “kadınların Anayasa ile güvence altına alınmış olan hayatları üzerinde kontrol sahibi olma hakkının yasadışı bir şekilde engellendiğini” belirterek Ekim ayının başında yasanın yürütmesini durdurdu. Fakat ileride yürütmeyi durdurma kararı kalkarsa 6. haftadan sonrası için de kürtaj hizmeti veren klinikler haklarında geriye dönük dava açılabilmesi ihtimali tedirginlik uyandırıyor. Her ne kadar eyalet yetkilileri bu durdurma kararına itiraz başvurusu yapmış olsalar da Teksas kürtaj yasası ilk hukuki engelle karşılaşmış oldu.

ABD’nin Oklahoma eyaletinde yaşayan yerli Amerikalı bir kadın düşük yapmasının ardından “adam öldürmek” suçuyla yargılanarak dört yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Ulusal Hamile Kadınlar Derneği (NAPW) son yıllarda ABD’de düşük yapan pek çok kadının “adam öldürmek”ten yargılandığını belirtiyor. NAPW’nin verilerine göre 1973 yılından günümüze 1600 kadın düşük yaptığı için yargılanarak cezaevine gönderilmiş ve bu vakaların 1200’ü son 15 yılda gerçekleşmiş. Bu vakada kişinin yasadışı uyuşturucu kullanımının olması da diğer düşük yapan birçok vakayla ortak bir özellik gösteriyor. Bu durumun da çoğu kez yerli Amerikalı veya göçmen kadınlarla özdeşleştirilen “bir Amerikan olgusuna” dönüştüğüne değiniliyor. ABD’nin “uyuşturucuya karşı savaşı” adı altında bu ceza davalarının yükselişi kadınlar ve kadın örgütleri tarafından eleştirilen önemli bir nokta.

Moldova Cumhuriyeti, İstanbul Sözleşmesi’ni kabul eden 35. ülke oldu. Eylem ve Dayanışma Partisi’nin desteğiyle Ekim ayında kabul edilen sözleşme Komünist ve Sosyalist Blok milletvekilleri tarafından protesto edildi. Sosyalist Parti lideri, Nisan ayında yaptığı açıklamada “Bir ülke bu sözleşmeyi imzaladığında, kadın ve diğerlerine ek olarak, cinsel azınlıklarla ilgili haklar açısından bazı ek yükümlülükler üstlenir. Bu sözleşmeyi onaylamamak için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

İtalya’da merkez soldaki Demokratik Parti milletvekili Chiara Gribaudo’nun hazırlanmasına öncülük ettiği “eşit işe eşit ücret” yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nde oybirliğiyle kabul edildi. Yasalaşması için Senato’dan geçmesi bekleniyor. İtalyan basınındaki verilerde belirtilene göre İtalya’da aynı işi yapan kadınlar erkeklerden yüzde 12,2 daha az ücret alıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre İtalya ekonomik katılım ve fırsat eşitliği kategorisinde 153 ülke içinde 117. sırada yer alıyor. Gelen yasa tasarısı büyük bir kazanım olarak görülüyor. Tasarıya göre işverenler eşit işe eşit ücret politikası uygulayarak ve yükselme fırsatı açısından cinsiyetler arasındaki farkı azalttıklarında “cinsiyet eşitliği sertifikası” almaya hak kazanacaklar. Bu sertifikanın sosyal güvenlik katkı payı indirimi gibi mali imkanları olacak. Bunun yanı sıra 50’den fazla çalışanı olan şirketler düzenli olarak rapor hazırlamak zorunda olacak ve bu raporda hata veya eksik bulunması halinde para cezası verilebilecek. İtalya hükümeti ayrıca, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde erkek şiddetine karşı yakında getirilmesi planlanan yeni tedbirleri açıkladı. Bu tedbirlerden biri, şiddete maruz kalan ve ekonomik desteğe ihtiyacı olan kadınlara bir yıla kadar, aylık 400 Euro “özgürlük geliri” tahsis edilmesi. Bununla beraber, şiddet faillerine verilen asgari cezanın da artırılması planlanıyor.

Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, 1 Ocak itibariyle doğum kontrol haplarının ve konu ilgili reçete yazılması, test yaptırılması gibi hizmetlerin 25 yaşına kadar ücretsiz temin edilebileceğini duyurdu. Bakan, kadınların ekonomik bağımsızlığını genelde 25 yaşından sonra elde edebildiklerini ve bu yüzden bu kararı almayı gerekli gördüklerini belirtti.

Daha önceki Mor Bülten sayılarının Dünyadan haberlerinde de tutukluluğuna ilişkin haberlere yer verdiğimiz toplumsal cinsiyet alanında araştırmacı ve insan hakları aktivisti Patrick Zaki, İtalya Bologna’da yüksek öğrenimine devam ederken ziyarete gittiği, vatandaşı olduğu Mısır’da “yurt içi ve dışında Mısır hakkında yalan haberler yaymak” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Yaklaşık iki yıl süren tutukluğunun ardından Aralık ayında gerçekleşen son duruşmada serbest bırakıldı. Şu an ülkeden çıkma yasağı bulunan ve İtalya’nın davasını yakından takip ettiği Zaki’nin bir sonraki duruşması Şubat 2022’de görülecek.

İran’da kadınlar, yasaların evlenmeden önce yaptırılmasını zorunlu tuttuğu “bekaret testi” uygulamasının kaldırılması için kampanya başlattı. İnternet üzerinden başlatılan kampanyaya çok sayıda imza verildi.

Afganistan’daki Taliban yönetimine karşı kadınların direnişi devam ediyor. Eylül ayının ortasında kadınlar, Taliban’ın getirdiği burka zorunluluğuna ve bunun sanki ülkenin kültürüymüş gibi yansıtılmasına tepki göstererek #KıyafetimeDokunma kampanyası başlattı. 1990’larda Taliban ülke kontrolünü eline geçirdiğinde kadınların spor faaliyetlerine katılmasını yasaklamış ve Avustralya medyasına konuşan bir Taliban üyesinin kadınların spor faaliyetlerine katılmasının “gereksiz” olduğunu belirtmişti. Taliban’ın yeniden yönetime gelmesiyle Pakistan’ın acil insani yardım vizesi verdiği kadın futbol takımı üyeleri Eylül ayında ülkeden çıkış yaparak Pakistan’a ulaştı. Bunun yanı sıra Taliban’ın kız çocuklarının okula gitmesini engellemesine karşı İngiltere’de yaşayan Afganistanlı Angela Ghayur isimli öğretmen internet üzerinden eğitim veren bir okul kurdu. Telegram ve Skype üzerinden 170 farklı online sınıfta birbirinden farklı dersler veren bu okula birkaç hafta içerisinde bine yakın öğrenci kayıt yaptırdı ve 400’den fazla gönüllü öğretmen başvurdu. Uluslararası Af Örgütü ise Taliban’ın kadın haklarına yönelik saldırılarını raporlaştırdı. Raporda, ülke çapında kadınlara destek olan kuruluşların ve sığınakların tamamen kapatıldığı ve kadınlara şiddet uyguladığı için tutuklanan kişilerin serbest bırakıldığı belirtiliyor.

40. Sayıyı Görüntüle >

Yorumları Görüntüle

Yanıtla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

EN ÇOK OKUNANLAR

Copyright © 2020 Kadının İnsan Hakları. Tüm Hakları saklıdır.
Mor Bülten, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği'nin süreli yayınıdır. Mor Bülten'de yazar ismi ile yayınlanan yazılardaki görüşler yazara aittir ve bunların derneğimizin görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.

Yukarı