Merhaba, ben Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı katılımcısı Gülderen Kuru. Ben hayatımı KİHEP öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırıyorum. KİHEP’ten önce de mücadele ediyordum fakat KİHEP’ten sonra mücadele etmenin doğru yollarını öğrendim. KİHEP’ten öğrendiklerim, hayatıma yeni bir yön bana ise güzel bir bakış açısı kazandırdı. Haklarıma sahip çıkmaya başladım.
İletişimin en güzel yolunu yani ben dilini öğrendim. Benim ve namusumun babama, kocama, erkek çocuklarıma, erkek kardeşlerime ya da herhangi bir erkeğe emanet olmadığını onların beni korumasına muhtaç olmadığımı, kendimi koruyabileceğimi öğrendim. KİHEP’le beraber kadına yönelik şiddete, hayvanlara şiddete, çocuklara şiddete dur demeyi, mobbinge ve mahalle baskısına karşı koymayı, tacize boyun eğmemeyi ve bunlar başımıza geldiğinde 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin her daim biz kadınların yanında olduğunu öğrendim.
İstanbul Sözleşmesi söylenenin aksine ahlakı ve aile yaşantısını bozmaz. Evlilik olduğunu sandığımız oysaki kadının bir tarafa itildiği, şiddet gördüğü, tacize uğradığı hayattan kadınları kurtarır.
Ben yakın zamanda 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar hayati önem taşıdığını ilk elden deneyimledim. 16 yaşındaki yeğenim Ağustos ayında 25 yaşındaki bir şahıs tarafından taciz edilerek kaçırılmaya çalışıldı. Yeğenim bağırarak yardım isteyip kaçabildi. Aynı gün karakolda adını bilmediğimiz bu kişi hakkında şikâyette bulunduk. Birkaç gün sonra aynı kişi yeğenimi babasının yanında taciz etmeye kalkınca polis çağırarak şahsı emniyet güçlerine teslim ettik. Karakolda yeğenimin ifadesinin alınması sürecinde, 6284 sayılı Kanundan ve İstanbul Sözleşmesi’nden yararlandık. Kadının beyanının esas kabul edilmesi sayesinde gerekli tedbir kararlarını çıkarttırdık. Haklarımızdan yararlandık.
Ben 6284 sayılı kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’ni öğrenerek hayatıma geçirmeme vesile olan Karabağlar Belediyesine, KİHEP grup yönlendiricimiz Hülya’ya, kadınlar için mücadele eden kadın derneklerine ve adlarını bilmediğim fakat bu mücadelede emeği geçen tüm kadınlara teşekkür ediyorum. Öğrendiğim her şeyin takipçisi olacağıma söz veriyorum. Kadınların “ben” yerine “biz” olmayı başardıklarında daha güçlü olacaklarına inanıyorum ve kadınları bu mücadeleye davet ediyorum.
Hayallerimizi gerçekleştirmek için verdiğimiz hiçbir mücadele boş ve geç değildir.
